Tek Eşlilik Düşüncesi

Evlilik özel bir bağdır. Evliliğe saygı gösteren ve değer veren insanların kabul ettiği normlardan biri de tek eşliliktir. Ömür boyu sürmesi niyetiyle kurulan bu bağa yasal, kültürel ve dinsel olarak farklı anlamlar yüklense de tek eşlilik sevgi ve sadakatin önemli göstergelerinden biridir. İstatistiklere dikkatlice bakıldığında erkeklerin %70’i kadınların %40’ı evlilik dışı ilişkiyi bir şekilde yaşamaktadırlar. Benlik arzusunu haklı göstermek adına ilişkilerimizi ödüllendirmenin yolunun tek eşlilik ya da evlilik olmaması gerektiği düşüncesi tek eşlilik gerçeğinin ahlaki boyutunu zayıflattığı gibi sadakatle birlikte yaşama isteğini de köreltmektedir.

Modern bilim ve biyoloji tek eşliliği evrimsel bir muamma olarak görüp doğamız gereği poligamiyi desteklese de doğamızda var olup kontrol ettiğimiz duygularımız ve davranışlarımız da vardır. Örneğin; saldırgan olmak doğamızın bir getirisidir. Neden her öfke anında veya sinirlendiğimizde kendimizi kontrol ediyoruz? Eğer doğamız gereği saldırganlık karşımızdakine her öfkelendiğimizde fiziksel güç kullanıp saldırmak, zarar vermek ise neden o zaman kendimizi sonuçlarından sorumlu tutalım?

Monogaminin insan doğasına aykırı olduğunu düşünebiliriz ama insan aklıyla var olması gereken bir canlıdır ve bizi diğer canlılardan ayıran en önemli fark buradadır. Kendimizi kontrol edebilmek için yaptığımız seçimler aklımızı, benliğimizi, duygularımızı ve davranışlarımızı biçimlendirir. Yetiştiğimiz aile ortamı, çevre, ahlaki değerlerimiz, ailemizde gördüğümüz alışkanlıklar ve kültür bizleri şekillendiren gerçeklerdir. Neden poligami sorusuna dürüstçe cevap verebilmeliyiz.Erken yaşlarda cinsel hazların peşinde koşmak, evlilik hayatının monotonluğu, duygusal boşluk, bastırılmış öfkenin giderilme arzusu, çocukluk çağında maruz kaldığımız cinsel istismarın bilinçaltı etkisi ve benlik arzularımızdan dolayı tek eşlilik gerçeğine sadık kalmak sözde çağdaşlığın, ilkel kültürlerin ve dini geleneklerin egemen olduğu toplumlarda kolay değildir.

Bir insan evliyken neden bir başkasına ihtiyaç duyar ya da poligamik ilişki insana ne kazandırır? İdeal olan ilişki nasıl olmalıdır?

Bu sorulara doğru cevabı vermenin anahtarı, Tanrı’nın insanı yaratmasındaki amacında saklıdır. İnsan için tasarlanan ideal evlilik tek eşlilik düşüncesi üzerine kurulmuş ve sınırları Kutsal Yazılar’da net bir biçimde açıklanmıştır.

Diğer taraftan, Kutsal Kitap’ta çok eşlilikle ilgili örneklerin olması Tanrı’nın çok eşliliği onayladığını göstermez. Bu günah olgusunun insan soyu üzerinde yarattığı erozyonun negatif anlamda bizleri ne kadar etkilediğinin bir kanıtıdır.

Maalesef yaşadığımız çağ insanı varlığıyla değil sahip olduklarıyla tanımlar ve değeri sahip olduklarıyla şekillenir. Bu gerçeği yaşamda tatmin olma yolunun herkes tarafından kabul görme düşüncesinde görebiliriz.

Bu nedenle insan için neden tek eşlilik ideal olanıdır diye düşündüğümüzde, tek eşlilik kadın ve erkek arasındaki eşitliği sağlayan ve insan hayatına değer veren önemli bir bağdır.

Kadın ve erkeği sadece cinsel bir meta ve üreme aracı olarak gören bu anlayıştan uzaklaşıp geleceğe iyi bir miras bırakma adına monogami üzerinde ciddiyetle düşünülmesi gereken bir gerçektir. Sonuç olarak, gerçek hayatın acımasız getirileri vardır ve insan olmak bu getirilerle mücadele etmeyi gerektirir. Bu içgüdülerimize karşı durabilmenin en belirgin işaretidir.