Cinsel Sorumluluk

Yaratılışımızın fiziksel boyutu cinsellik hakkında bilinmesi gereken ilk gerçek insan, erkek ve kadın olarak yaratılmıştır. Tanrı’nın amacı ve isteği doğrultusunda ‘’Verimli olun, Çoğalın’’ buyruğuyla insan soyunun devamlılığı için bizlere verilen ilahi bir sorumluluktur. Bu soylu görev iki önemli temele dayanır. Tanrı’nın kutsallığı ve cinselliğin evlilik bağı ile olan ilişkisi.

Cinsellik olarak adlandırılan bu özel ilişki bir beden olma, verimli olma ve çoğalma sorumlulukları ile kutsanmıştır. Çarpık ilişkilerin yaygın olduğu her çağda insanı cinsel bir obje olarak görmekten çok daha fazlası olan cinsellik, Tanrı Sözünde yakınlık, neşe, hoşnutluk dolu, zevk alınan, övülen ve teşvik edilen bir eylem olarak açıklanmaktadır.

Sevgi ve saygı dolu bir evlilik yaşamı için çiftler cinsel yaşamlarını olumsuz etkileyebilecek engeller hakkında doğru bilgilere sahip olmalı ve cesaretle konuşabilmelidir. Mutlu ve tatminkâr bir evliliğin destekleyicisi olan cinselliğin sağlık açısından da olumlu ve olumsuz etkileri vardır.

Duygusal, zihinsel, ruhsal yakınlığın sonucu olarak ortaya çıkan fiziksel yakınlık karı koca ilişkisinin en önemli bileşenlerindendir. Yakınlık bağı kurmak, anlık duygularla sınırlı değildir. Kalp, zihin ve bedenen yapılan cinsellik eşimize olan bağlılığımızın mesajını verir. Bu bilinçle hareket eden ve birbirlerini keşfetme özgürlüğüne sahip olan çiftler yaratıcılıkları ile ilişkilerini desteklerler.

Günahlı doğamızdan dolayı içgüdüsel olarak bizleri kontrol altına almaya çalışan cinsellik kendimizi eşimize vermekten çok benlik arzumuzu tatmin etmeye yönelik bencil bir eyleme dönüşmüştür. Cinsellik performans sanatı olmadığı gibi eşlerin birbirlerini cezalandıracağı ya da ödüllendireceği bir yöntemde değildir. İlişkilerinde birbirlerini anlamaya ve tanımaya değer vermeyen çiftler için cinsellik hiç düşünülmeden çöpe atılan armağan gibidir. Bunun en belirgin örneklerini her iki cinsin taparcasına birbirlerini etkilemeye çalıştığı görselliğe dayalı ilişkilerde görülebiliriz. Bu tarz ilişkiler ortalığa saçılmış görünmez mayınlar gibidir.

Dolayısıyla cinsellik bizim bencil beklentilerimize göre değil Tanrı’nın cinselliği var etme amacına uygun yaşanmalıdır.

Saf, temiz ve öz değerlerimizin bir eylemi olan bu sevgi dolu ilişkiyi olumsuz etkileyebilecek mayınların getirebileceği tehlikenin farkında olmalıyız. Çünkü dikkat edilmezlerse üzerlerine basanlar için geri dönülmez sonuçlar doğurabilir.

Hiç şüphesiz insanlık tarihinde cinsellik kadar yanlış algılanan ve yanlış uygulanan çok az şey vardır. Bir kültür mirası tabu olarak nesilden nesile geçen ve bilinçsizce yorumlanan cinselliğin evlilik ve aile ilişkilerimizi olumsuz yönde etkilemesine izin vermemeliyiz. Çekimserliğimiz ileride daha büyük sorunları beraberinde getirecektir.

Evlilikte cinsellik iki kişiye özel sevgi ilişkisidir ve derin bir güvene dayanır. Bir beden olmanın ruhsal derinliği fiziksel yakınlıktan çok daha değerli ve anlamlıdır.

Kutsal Yazılar ‘’Evlilik yatağı günahla lekelenmesin.’’ Sözü ile saf ve temiz bir cinsellik için bizlere önemli bir sorumluluk vermektedir. Eşlerin birbirlerini çarpık ilişkilerden ve yıkıcı sonuçlarından korumak için cinsel paklık gerektiren bu özel ilişkiyi her yönü ile keşfemek bizlerin sorumluluğudur. Aksi halde, Tanrı’nın bu güzel armağanı bencilliğimizden dolayı bizleri huzursuz etmeye devam edecektir.

Aile Yapısının Temel Dinamikleri