Uzun süreli ilişkileri ve evlilikleri sürdürmek kolay değildir. İki ayrı dünyaya sahip zıt kutuplar olarak uyum içinde birlikte yaşamanın anahtarı, ilişkilerimizde ortaya çıkabilecek çatışmaları çözme beceresi konusunda kendimizi geliştirmektir.

Kutsal Yazılarda ‘’Kardeşinin gözündeki çöpü görürken neden kendi gözündeki merteği fark etmezsin’’ Sözü bizlere ilişkilerimizde nasıl davranmamız gerektiği konusunda net bir yol haritası sunmaktadır.  Karşımızdaki kişiyi yargılamadan farklılıkları ve kişisel değerleri takdir etmek, alçakgönüllülük ve nezaket ustalaşmanın ilk adımıdır.

Para konusu, ev işleri, iş hayatı, çocuklar, aileler, ilgisizlik çatışmaların ana nedenlerinden bir kaçıdır. Hiç hoşlanmadığımız bir şeyle karşılaştığımızda genelde rahatsızlığımızı dile getirmez içimizde biriktiririz. Bu tür davranışlar çatışmaların çözümü için bizlere yardımcı olmaz.

Çiftlerin iletişim biçimi, birbirini anlama ve rol paylaşımı evliliğin ilk yıllarında şekillenir. Bu dönemin sağlıklı bir şekilde beslenmesi birlikteliğin temellerini sağlamlaştırır. Aksi halde çiftler arasındaki şahsi öncelikler ön plana çıkar. Zaaflar, kontrolsüz hareketler ve ilgi başka alanlara yönelir ve zamanla ilişkide sorunların, krizlerin çıkmasına yol açar.

İdeal bir ilişkide hepimizin arzusu mutlu bir birlikteliktir. ‘’Çatışmalar evliliğin tuzu biberidir’’ sözü bizleri sorunlarımız yokmuş gibi davranmaya iter ve yüklerin ağırlığı sağlığımızı bozar. Bu tarz ilişkiler eşler arasındaki birlikteliği zayıflatır ve aralarında duvar örülmesine sebep olur. Bu aynı zamanda aile üyelerini de etkiler.

Çatışmaları çözme becerisi konusunda olgunlaşırken ‘’Yumuşak cevap öfkeyi yatıştırır.’’ Tanrı Sözünün ışığında her zaman barıştan yana olmalı ustaca iletişim kurmayı öğrenmeliyiz.

Huzurlu, dengeli ve her iki tarafında tatmin olduğu bir ilişki için öncelikle birbirimizi terbiye etme düşüncesinden vazgeçmeliyiz. Eşimizin zayıflıklarına değil sorunlara odaklanmalıyız. Hassas konuları konuşurken öfke ile nasıl baş edebileceğimizi bilmeli, havanın gergin olduğu durumlarda geçici bir süre bulunduğumuz ortamdan uzaklaşıp sakinleştikten sonra devam etmeliyiz.

Uygun zamanda atılan adımlar güveni güven de yakınlığı getirir. Alçakgönüllükle özür dilemenin çatışmaların çözümünde anahtar bir rolü vardır. Haklı olduğumuzu nasıl dile getiriyorsak haksızlığımızı da kabullenmeliyiz. Doğru bir çözüm için bağışlamayı bilmek, konuşma kalitesini geliştirmek, birbirimizi dinlemek, sorunlarla yüzleşmek, öfke ile nasıl başa çıkabileceğimizi öğrenmek ve yaratıcı çözümler bizlere yardımcı olacak adımlardır.

Sonuç olarak, Sevgiyle eşimize onu gerçekten dinlediğimizi göstermeli, önemli ve hassas konuları konuşmak için doğru zamanı seçmeliyiz. Eşimiz hasta, yorgun veya dikkatini veremeyecek bir durumda iken bu doğru bir zaman olmayabilir. Bilimsel araştırmalar saygı, sevgi, nezaket ve hoşgörünün çatışmaları çözme konusunda ustalaşmanın önemli adımları olduğunu göstermektedir.