Ebeveynlik ile Yüzleşmek
‘’Çocuklar RAB’bin verdiği armağandır.’’ Tanrı Sözü bizlere önemli bir gerçeği hatırlatır. Dünyaya yeni bir can kazandırmanın verdiği gurur ve sevinçle çocuğumuzu olgun ve sorumluluk sahibi bir birey olarak yetiştirmek her anne babanın arzusudur. Onları ilk kucağımıza aldığımızda duyduğumuz heyecanı ve sevinci sürekli kılabilmek için sorumluluklarımızın ne olduğunu ve nasıl hareket etmemiz gerektiğini bilmeliyiz.
Şüphesiz ebeveynlik hiçbirimiz için kolay değildir. Çok iyi bir anne baba olduğumuzu düşünebiliriz. Fakat çocuklarımız yaşamlarımızı gelecekte kolaylaştırmak için bizlere ödünç olarak verilmiş hizmetkârlar değildir. Bu tür bir yaklaşım, bizleri ebeveynliğin merkezine yerleştirir ve her şeyi bizimle ilgili hale getirir.
Ebeveynlik konusuna iki şekilde yaklaşabiliriz çocuklarımızın sahibi ya da Tanrısal elçiler olarak. Sahipmiş gibi hareket edenler, ‘’Bu çocuklar bana ait benim işim; onlarda bana göre en iyi olanı üretip, doğru yolu göstermek ve istediğim gibi biçim vermektir’’ diye düşünürler. Bu tür düşüncelerle hareket her zaman gerilim ve zorluğu beraberinde getirir. Temsilciler ise, temsil etmeye çağrıldığı kişinin karakterini yansıtmaya özen gösterirler. Ebeveynlikle ilgili yaptığımız her şey, her konuşmamız ve sorunlarla karşılaştığımızda verdiğimiz eğitim ve terbiye sabah yataktan kalkıp gece yatana kadar bilinçli bir şekilde Tanrı’nın mesajı, yöntemi ve karakteri dikkate alınarak verilmelidir.
Dürüstçe kabul etmemiz gerekirse anne babalar olarak yardıma ihtiyacımız var. Bu gerçeği dikkate alarak atacağımız ilk adım farkındalıktır. Başarının görsellikle değerlendirildiği günümüz dünyasında çocuklarımıza verebileceğimiz en değerli armağan aşkın değerlerdir. Sorumluluğumuzun verdiği anlayışla önceliğimiz onlar üzerinde otorite kurmak değil onları sevmektir. Öyle ki, sevgi ve saygıdan kaynaklanan Tanrı’nın görünmez otoritesi sevginin ardından yürüdükçe anlam kazansın.
Yaratılışımızın doğası gereği bizler dünyaya otoriteyi severek gelmeyiz ve yüreğimizde otoriteye karşı her zaman isyan etme dürtüsü vardır. Dikkat edilmezse öfke ve sabırsızlıkla otorite kurmak isyanı git gide daha da derinleştirir.
Özellikle ergen yaştaki çocuklarımıza ebeveynlik yapmanın yolu otoriteyi takdir eden bir tutuma sahip olduklarında mümkündür.
Öfke ile otoriteyi sağlamak ebeveynliğin gerçek anlamını bozar ve çocuklarımızın otoriteye karşı yüreğini katılaştırır. Sevgiden yoksun, güç ve yetkiye dayalı uygulamalar gerilim ve zorluğun artmasına neden olur.

Çünkü ebeveynlik bizlerin şahsi kararlarıyla sınırlandırılmayacak kadar önemlidir. ‘’Annene babana saygı göster ömrün uzun olsun.’’ Tanrı vaadi, anne babalığı sevilen, rehberlik eden, sahip çıkan, bilgelik veren bir bereket olarak çocuklarımızın şükran dolu bir yüreğe sahip olmaları için bizlere yol gösterir.
Öyle ki çocuklarımız onlara rehberlik eden ebeveynleri olduğu için yaşama sımsıkı sarılıp gerçekte yürüyebilsinler. Sonuç olarak, çocuklarımıza nasıl bir miras bırakmak istiyorsak, ebeveynler olarak bu cevaplamamız gereken en önemli sorudur.
Sitemizde yer alan bilgiler konuya giriş niteliğindedir. Soru ve önerleriniz için lütfen bize yazın.