Evliliği Keşfetmek

Kutsal Yazılarda sır olarak nitelendirilen evlilik, Tanrı’nın değişmez amacına göre bir antlaşmadır. Bu sırrı tüm yönleriyle keşfetmek evlilik ilişkisinin başarısını sağlayan en temel gerçektir. Bu sır görmezden gelindiğinde evlilik kaçınılmaz olarak kutsallığını ve gücünü yitirir. Net bir amacı ve hedefi olan bu birliktelik bir beden olma, verimli olup çoğalma ve yaşamı denetimleri altına alma sorumlulukları ile kutsanmıştır.

Evlilik öncelikle kadın ve erkeğin sorumluluğunda olmalı, evliliğe bu açıdan saygı gösterilmelidir. Bir gün gelir kadın ve erkek tanıkların önünde birbirlerine olan adanmışlıklarını “Bugünden itibaren iyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta, zenginlikte ve yoksullukta, ölüm bizi ayırana dek seni seveceğime ve sayacağıma söz veriyorum.” diyerek ilan ederler. O gün hayatımızın en mutlu günlerinden biridir. Fakat balayı sona erdiğinde, kur yapmanın ve birlikteliğin heyecanı azaldığında aşk ile iyi bir evliliği bina etmenin iki farklı gerçeklik olduğunu fark ederiz.


‘’Ev bilgelikle yapılır, akıl ile pekiştirilir.’’ Tanrı Sözü yaşanabilir bir birlikteliğin önemini vurgularken, aynı çatı altında yaşamaya karar verdiğimizde alacağımız evi, arabayı, emekliliğimizi hatta market alışverişlerimizi bile önceden planlayan bizler evliliğimizi ve ilişkilerimizi nasıl başarılı kılacağımız konusunda bir plana ihtiyacımız olduğunu düşünmeyiz. Bunun sonucunda arzu edilen yakınlığı ve anlayışı geliştirmenin yollarını bulamadığımızda zayıflıklarımıza odaklanarak ilişkiyi içinden çıkılmaz hale getiririz.

‘’Aşkın gözü kördür’’ sözü bizlere doğru adımlarla başlamanın önemini hatırlatırken Kutsal Yazılarda betimlenen “İki kişi bir kişiden iyidir, üç kat iplik kolay kolay kopmaz” Sözü evliliğin duygusal, sosyal, ruhsal ve fiziksel tüm yönleriyle derinlemesine zevk ve keyifle birlikte yaşanabilir olduğunu açıklayan ilahi bir gerçektir.

Mutlu ve sağlıklı bir birliktelik için insanın yalnız yaşamasının planlanmadığı açıktır. Keşfedilmesi gereken bu harika tasarının yaşam enerjisi sevginin kaynağı olan Tanrı’dan gelir. Bu yönde atacağımız her adım bir beden olma ilişkisi olarak açıklanan, lütuf ve gerçekle kutsanmış bu sırrın zenginliklerini bizlere sunar.


Çünkü tarih boyunca insan yaşamına damgasını vuran geleneksel, kültürel, dinsel ve çağdaşlık adı altında yapılan evlilikler gerçek sevginin ve birlikteliğin değerini zayıflatmıştır. Bu anlaşılması güç sıra dışı yöntemlere baktığımızda insan doğasına uygun evliliği keşfetmek ayrıcalık değil Tanrı’nın isteğidir.

Sonuç olarak, bu çok özel birliktelik için ideal formül yaratanın erkek ve kadın için olan tasarısındadır. Bu ilkeleri göz ardı etmek zamanla eşler arasındaki duygusal bağın zayıflamasına ve ayrılığa yol açar. Maalesef bu günümüzde pek çok evlilikte görülen bir süreçtir. Bu süreci şansa bırakmadan kadın erkek her iki kişi içinde yaşamsal önemi olan gerçekleri keşfetmek evliliği olması gereken değere taşır.

Aile Yapısının Temel Dinamikleri