Çocuk Yetiştirmenin Özü

Çocuklarımıza bırakabileceğimiz iki kalıcı miras, kökler ve kanatlardır. Varlıkları ile bizlere tarif edilmez mutluluk yaşatan çocuklarımızın hayatını hangi temeller üzerine inşa edeceğiz ve hayatları boyunca onlara rehberlik edecek ilkeler nelerdir? sorusu bizleri düşündürür durur.

Beklentilerimize uygun yanıtlar bulmak ümidiyle çıktığımız bu yolda hedefimiz bizleri utandırmayacak, gururlandıracak çocuklar mı? Yoksa şahsiyet sahibi, karakterli, ne istediğini bilen, sosyal, zeki, özgüven sahibi vicdanlı bireyler mi? İtiraf etmeliyiz ki ilk adımı attığımız andan itibaren ihtiyacımız olan gereklilikler konusunda hazırlıklı ve tecrübeli değiliz. Çocuk nasıl yetiştirilir, nelere dikkat edilir, uygulanabilir standartlar nelerdir, bilimsel yöntemler ne kadar işe yarar ya da bilmemiz gereken gerçekler nelerdir?


Kuşkusuz her anne babanın arzusu hayırlı evlat yetiştirmektir. Bu hayati sorulara yanıt vermeden önce ebeveyn olmanın ne emek olduğunu bilmek çocuk yetiştirmenin ilk adımıdır. Nasıl yapabiliriz konusunda elimizde sihirli bir değnek yok ama neden yapmalıyız sorusu bizleri gerçekten düşündürmelidir. Anne babalara yardımcı olabilecek en değerli kaynak Tanrı Sözünde açıklanan ebeveynliğe uygun ilkelerdir. Geleneksel yöntemleri destekleyici nitelikte olan bu yaşamsal ilkeler konusunda kendimizi eğitmeliyiz. Şüphesiz bu kolay değildir ama gereklidir.

Özellikle sık sık değişen hayat tarzları ve farklı kültürel değerler çocuk yetiştirmeyi kolaylaştırmadığı gibi teknolojik olanaklar, internet ve sosyal medya biz anne babaları daha dikkatli davranmaya zorlamalıdır.

Diğer taraftan, çocuklarıyla gereğinden fazla ilgilenen anne babalar farkında olmadan çocuğun kişilik gelişimine zarar verebilirler. Her anne baba çocuklarının güvende, mutlu ve başarılı olmasını ister. Anne baba olmak aradaki dengeyi sağlamak demektir. Çocuk eğitimi mekanik bir şey değildir ve biz anne babalarda aslan terbiyecisi değiliz. Dolayısıyla küçük yaşlardan itibaren çocukların davranışlarını belirleyecek olan ilke ve değerler onların kişilik gelişimine katkı sağlar.

Yetiştirmenin özü ‘’Çocuğu tutması gereken yola göre yetiştir büyüyünce o yoldan ayrılmaz.’’ Tanrı Sözünün gerçeğindedir. Çocuğumuzun fiziksel ve zihinsel gelişimine gösterdiğimiz özeni duygusal ve ruhsal gelişimi için de göstermeliyiz. Yetiştirme tarzımız çocuğumuzun hayatını büyük ölçüde etkiler.

Görevimize sadık kalmanın anahtarı çocuklarını seven ve değer veren anne babalar olarak onları Tanrı Sözünün değişmez ilkeleri ışığında yetiştirmektir. Bu ilkeler dışa dönük ve içe dönük ilkelerdir. Bu ilkelerin farkında olmayan anne babalar ve çocuklar gereğinden fazla iç içe oldukları sosyal, fiziksel ve dinsel etkinlikler aracılığıyla yıpranmış durumdadırlar.

 

Tanrı Sözü yaşamın temel eğitiminin ailede başladığını ve çocukların karakterinin şekillenmesi için ihtiyaç duyulan yerin aile olduğunu vurgular. Çocuklarıyla iyi ilişkiler kurabilen, onları dinleyen, çocuklarının iyiliği için disipline önem veren ve çocuklarına yapabilecekleri konusunda güvenen anne babalar için bu adımlar önemlidir.

Kutsal Yazılar ‘’Çocuklar RAB’bin verdiği armağandır.’’ Sözü ile bizlere çocuklarımızın değerini hatırlatır. Çocuklarımız geleceğimizdir ve onlara bırakacağımız mirasımız bu dünya ile sınırlı değildir.

Göz ardı edilmeyecek kadar önemli olan bu sorumluluk ebeveynlik ile yüzleşmek konusu ile birlikte ele alınmalıdır.

Aile Yapısının Temel Dinamikleri